Vedat KILIÇ, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi Başkan Yardımcısı
Burkasan ve Ege Atık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç
TÜDAM Geri Dönüştürülebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği Başkanı Vedat Kılıç, TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin başkan yardımcıları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Burkasan Plastik Atık Yönetimi firmasının kurucusu olan Vedat Kılıç, Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin işlevleri ve sektörün sorunlarına ilişkin dergimize açıklamalarda bulundu. TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin geç de olsa kurulduğunu belirten Kılıç, “Sektör meclisinin geç de olsa kurulmuş olmasından son derece mutluyuz. Bugüne kadar sektör temsilcileri, sektöre ilişkin sorun ve önerilerini bireysel olarak ya da üyesi oldukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla farklı platformlarda dile getirmeye çalışıyordu. Ancak TOBB bünyesinde kurulan Geri Dönüşüm Sektör Meclisi tüm sektörün bir arada olduğu bir çatı kuruluş olacak ve sektörün sorunlarına ortak çözümler geliştirmemizi sağlayacak. Bu nedenle Meclis tarafından yürütülecek çalışmaların, dünyada geri dönüştürülmüş hammadde talebinin hızla arttığı bu süreçte sektörümüzün dünya ile entegrasyonunun sağlanmasında önemli bir unsur olacağını düşünüyorum.”Burkasan ve Ege Atık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç
TÜDAM Geri Dönüştürülebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği Başkanı Vedat Kılıç, TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin başkan yardımcıları arasında yer alıyor. Aynı zamanda Burkasan Plastik Atık Yönetimi firmasının kurucusu olan Vedat Kılıç, Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin işlevleri ve sektörün sorunlarına ilişkin dergimize açıklamalarda bulundu. TOBB Atık ve Geri Dönüşüm Sektör Meclisi’nin geç de olsa kurulduğunu belirten Kılıç, “Sektör meclisinin geç de olsa kurulmuş olmasından son derece mutluyuz. Bugüne kadar sektör temsilcileri, sektöre ilişkin sorun ve önerilerini bireysel olarak ya da üyesi oldukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla farklı platformlarda dile getirmeye çalışıyordu. Ancak TOBB bünyesinde kurulan Geri Dönüşüm Sektör Meclisi tüm sektörün bir arada olduğu bir çatı kuruluş olacak ve sektörün sorunlarına ortak çözümler geliştirmemizi sağlayacak. Bu nedenle Meclis tarafından yürütülecek çalışmaların, dünyada geri dönüştürülmüş hammadde talebinin hızla arttığı bu süreçte sektörümüzün dünya ile entegrasyonunun sağlanmasında önemli bir unsur olacağını düşünüyorum.”
Dünyada plastik atıkların çevresel etkisi nedeniyle küresel markaların plastik tüketimlerini azaltmak ve ürünlerinde geri dönüştürülmüş plastik hammadde kullanmak için bağlayıcı taahhütlerde bulunduğunu anlatan Vedat Kılıç, “Ülkemizde de farklı sektörlerdeki küresel markalar ürünlerinde belirli oranlarda geri dönüştürülmüş hammadde kullanmak ve gelecekte %100’e ulaşmak için ciddi çalışmalar yürütüyor. Tekstil, otomotiv ve ambalaj sektörleri bu anlamda başı çekiyor. Dünya hızla doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye doğru evriliyor. Belki de yakın gelecekte petrol yerine plastik atık kullanan petro-kimya tesislerine tanık olacağız. Dolayısıyla geri dönüşüme bir moda ya da trend olarak bakmak büyük bir hata olur. Geri dönüşüm artık hayatımızın içinde ve bundan sonra da var olmaya devam edecek.”
TURKEY IS ONE OF THE STRONG PLAYERS IN PLASTIC RECYCLING IN THE WORLD
Dünyadaki gelişmelerin ardından sözü Türk geri dönüşüm sektörüne getiren Vedat Kılıç şunları söyledi: “Ülkemiz plastik geri dönüşüm sektörü Avrupa’nın en önemli aktörlerinden biri. Neden derseniz; örneğin İngiltere’de bir plastiğin geri dönüşüm maliyeti ton başına 300-400 pound. Bu da Avrupa genelinde ortalama 300 Euro civarındadır. Türkiye’de ise bu maliyetler ton başına 100 dolar civarında. Bu nedenle Türk geri dönüşüm sektörü son dönemde özellikle Çin’in kısıtlamalarından sonra Avrupa’daki en önemli alıcılardan biri haline gelmiştir. Bu bağlamda son yıllarda ülkemizde geri dönüşüm sektörüne son derece büyük yatırımlar yapıldı ve yatırımlar halen devam ediyor. Bu alanda Türkiye çok yakın bir gelecekte geri dönüştürülmüş hammadde pazarında dünyanın en önemli oyuncularından biri haline gelebilir. Ancak son 2 yıldır yabancı kaynaklar Türkiye aleyhine dezenformatif haberler yayınlamaya başladı. Bu haberlerin etkisi büyük oldu. Ne yazık ki otorite bu haberlerin önüne geçmek için düzenleme yapmak yerine yasaklamayı tercih etti. Bu yılın başından itibaren özellikle plastik atıkların bir kısmına getirilen ithalat yasakları ile Türkiye’ye giremeyen atıklar Almanya, Polonya ve İtalya gibi pazarlara yöneldi. Hakim olduğumuz bu pazar artık elimizden hızla kayıp gidiyor.”
İTHALAT YASAKLARI VE KOTALAR SEKTÖRE DARBE VURUYOR
Türkiye’nin plastik sektöründe dünyada 6’ncı, Avrupa’da ise Almanya’dan sonra 2’nci sırada yer aldığını açıklayan Vedat Kılıç, atık ithalatına getirilen kota ve yasaklara dikkat çekti. Bu uygulamalarla sektörün zarar gördüğüne işaret eden Kılıç, şunları söyledi: “Plastik sektörümüzün yıllık plastik hammadde tüketim kapasitesi yaklaşık 10 milyon tondur. Ülkemizdeki üretim kapasitesinin düşüklüğü ve hammadde çeşitliliği nedeniyle bu hammaddelerin bir kısmı
Bunların %85’ini orijinal hammadde olarak çok yüksek fiyatlarla ithal ediyoruz ve bunun için her yıl milyarlarca dolar ödüyoruz. Öte yandan ülkemizde üretilen plastik hammaddelerin önemli bir kısmı petro-kimya tesislerinin yanı sıra geri dönüşüm hammaddesi olarak ülkemizin geri dönüşüm sanayisi tarafından üretiliyor. Geri dönüştürülmüş hammaddeye olan talep her geçen gün arttığından üretim yapabilmek için daha fazla atığa ihtiyaç duymaktayız. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için ülke içindeki atıkların çok daha yüksek verimlilikle toplanması gerekiyor ancak ne yazık ki özellikle evsel atıkların toplanması konusunda istediğimiz ilerlemeyi kaydedemiyoruz. Tabii ki geri dönüşüm sektörü de yerel atık kaynaklarını kullanmayı tercih ediyor.
Ülkemizde toplanabilen tüm plastik atıklar zaten geri dönüştürülüyor. Ancak talepteki inanılmaz artış ve yerel atık kaynaklarının kıtlığı nedeniyle plastik geri dönüşüm sektörü faaliyetlerini sürdürebilmek için kaçınılmaz olarak atık ithalatına yönelmek zorunda kalıyor. Bu noktada şu hususu vurgulamak isterim: Atık çöp değildir, başlı başına bir hammaddedir. Dolayısıyla atıktan korkmak ve serbest ticaretini engellemek için alınan önlemler Türkiye’de hem geri dönüşüm sektörüne hem de ana sanayiye zarar verecektir. Son derece hatalı olduğuna inandığımız bu yasak kararı neticesinde sektörümüz tonu 200 dolara atık ithal ederek bu atığı kaliteli bir hammaddeye dönüştürememekte, bunun yerine plastik ana sanayimiz tonu 2.500 dolar ödeyerek orijinal hammadde ithal etmektedir. Bu da ülkemizde ciddi bir enflasyon artışına neden olmaktadır. Ülkemizde toplanan atık miktarını artırmamız gerektiği doğrudur. Geri dönüşüm sektörünün de atığa ihtiyacı var. Ancak atık ithalatını yasaklayarak Türkiye’de atık toplama oranlarını artıramayız. Bu nedenle yasak yerine denetlenebilir ve hesap verebilir, uygun teknoloji ve altyapıya sahip, ülke için katma değer yaratan geri dönüşüm işletmelerinin atık ithal etmesine olanak tanıyan rasyonel bir sistem oluşturmamız gerekiyor. Bunu yapmanın zor olmadığını düşünüyorum.”
Bu sorunların TOBB Atık Meclisi’nde tartışılmasını isteyen Vedat Kılıç, sektörün gerçek üyelerinin bu tespitleri ortaya koyması gerektiğine dikkat çekti. “Elde edilen bilgiler Bakanlık ile paylaşılmalı” Kılıç şunları vurguladı: “Atık ithalatına getirilen yasaklar ve kota uygulaması Sektör Meclisi’nin ilk gündemlerinden biri. Sektör olarak devletin hassasiyetini elbette anlıyoruz. Diyorlar ki, ‘Biz ülkeye çöp girmesini istemiyoruz. Biz de bunun doğru olmasını istemiyoruz. Gayet makul ve mantıklı. Ancak denetim eksikliği nedeniyle yasakçı bir tutum benimsenmesini doğru bulmuyoruz. Bu tutum ülkenin gerçek geri dönüşüm sanayicilerine zarar verir ve plastik ana sanayisini sekteye uğratır. Şu anda plastik sektöründe kaotik bir durum var. Yatırım yapan birçok işletme atık bulamadığı için bir ay içinde kapanacak. Atığa bakış açısını değiştirmemiz gerekiyor. Atık ucuz ve stratejik açıdan son derece önemli bir hammaddedir.”