Burkasan

Geri dönüşüm seferberliği başladı

Burkasan’ın geri dönüşüm sektörüne yaptığı yatırımlarla büyüdüğünü vurgulayan Birhan Denktaş, 2014 yılında 20 milyon TL’lik yatırımla Türkiye’nin ilk kapalı devre ve otomasyonlu elektronik atık geri dönüşüm tesisini Türkiye’ye kazandırdıklarını belirtti.
Türkiye’nin atık yönetimi ve geri dönüşüm sektöründeki lisanslı işletmelerin temsilcisi olan Geri Dönüştürülebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği (TÜDAM) Başkanı Vedat Kılıç, TÜDAM’ın kurulduğu günden bu yana atıkların sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde ülke ekonomisine kazandırılması ve sektörün geri dönüşüm endüstrisine evrilmesi amacıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.

2005 yılında yayınlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile sektörün yasal bir kimlik kazandığını, son 15 yılda sektörün belli bir ivme ile ilerlemesine rağmen geri dönüşüm konusunda hedeflere tam olarak ulaşılamadığını anlattı.

Burkasan’ın geri dönüşüm sektörüne yaptığı yatırımlarla büyüdüğünü vurgulayan Birhan Denktaş, 2014 yılında 20 milyon TL’lik yatırımla Türkiye’nin ilk kapalı devre ve otomasyonlu elektronik atık geri dönüşüm tesisini Türkiye’ye kazandırdıklarını belirtti. Türkiye’nin atık yönetimi ve geri dönüşüm sektöründeki lisanslı işletmelerin temsilcisi olan Geri Dönüştürülebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği (TÜDAM) Başkanı Vedat Kılıç, TÜDAM’ın kurulduğu günden bu yana atıkların sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde ülke ekonomisine kazandırılması ve sektörün geri dönüşüm endüstrisine evrilmesi amacıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.

2005 yılında yayınlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile sektörün yasal bir kimlik kazandığını, son 15 yılda sektörün belli bir ivme ile ilerlemesine rağmen geri dönüşüm konusunda hedeflere tam olarak ulaşılamadığını anlattı.

“Atık gömmek için 1 milyar lira harcıyoruz”

Türkiye’de atık yönetimi sektörünü endüstriyel ve evsel kaynaklı olarak ayırdığımızda iki farklı sonuçla karşılaştığımıza dikkat çeken Kılıç şunları söyledi: “Endüstriyel atıklar büyük oranda ayrı toplanarak ekonomiye kazandırılırken, evsel kaynaklı ambalaj atıkları konusunda maalesef zayıfız. Ülkemizde yılda 34 milyon ton evsel atık oluşuyor ve bu atığın 7,5 milyon tonu geri dönüştürülebilir nitelikte. Ekonomik değeri 6,5 milyar TL olan bu geri dönüştürülebilir atıkları maalesef ayrı toplayamadığımız için diğer atıklarla birlikte düzenli depolama sahalarına gömüyoruz. İşin ironik yanı, ayrı toplayamadığımız atıkları düzenli depolama sahalarına gömmek için belediyeler aracılığıyla kamunun cebinden 1 milyar TL daha harcamak zorunda kalıyoruz.”

“Atık yönetimi çevre politikasına dönüştü”

Bu verilerin geri dönüşümün, geri dönüştürülebilir atıkların evsel kaynaklardan etkin bir şekilde geri kazanılması olduğunu açıkça gösterdiğini kaydeden Kılıç, “Ne mutlu ki 2018 yılı geri dönüşüm sektörünün geleceği açısından son derece önemli ve umut verici bir yıl oldu. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan “Sıfır Atık Projesi”, ardından yıl sonunda çevre kanununda yapılan değişiklikler sektör temsilcileri olarak bizleri gelecek adına oldukça umutlandırdı. Bu gelişmeler ışığında geri dönüşüm ve atık ekonomisinin artık devletimizin en üst yönetim kademesinde bir çevre politikası olarak ele alındığını anlayabiliyoruz. Kuşkusuz Sıfır Atık Projesi’nin vizyonu, atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünün geleceği açısından kritik önem taşıyor.”

Kılıç bu vizyonu “2023 yılı için evsel ambalaj atıklarında yüzde 35 geri kazanım oranına ulaşmak, atık yönetimi ve geri dönüşüm sektöründe 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamak, böylece 20 milyar TL gelir elde ederek cari açığı yüzde 8 azaltmak” olarak tanımladı.

Bu hedefleri destekleyen uygulamalar olduğunu kaydeden Kılıç, “2018 yılı başında revize edilen Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile ambalajlı ürünler için geri dönüştürülmüş hammadde kullanımına kota getirildi. Ayrıca çevre kanununda yapılan değişikliklerle piyasaya sürenlere ‘geri kazanım katılım payı’ getirildi ve alışveriş poşetleri parayla satılmaya başlandı.As I mentioned, waste management and recycling has become an environmental policy of our state with the amendments made. As an association, we attach great importance and support these steps taken by our government. As a result of these steps, we believe that the financing problem, which is the biggest obstacle to the collection of recyclable wastes generated at home, will be eliminated and that in the near future, wastes will be collected separately at source and will be brought to the national economy.”

“Teknik ve teknolojik altyapı güçlendirilmeli”

Yasaları değiştirmenin, hedefler koymanın ve hatta bu hedeflere ulaşmak için mali kaynak sağlamanın tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Kılıç, “Atık toplama oranları arttığında, atıkları toplayacak, türlerine göre ayıracak ve geri dönüştürecek bir sistem de oluşturmamız gerekiyor. Bu noktada ülkemizin atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünün teknik ve teknolojik altyapısını güçlendirmemiz gerekiyor. Evsel atıklara yönelik tesislerimizin altyapısının yeterli olmadığını ve Avrupa’daki örneklerine kıyasla son derece ilkel olduğunu kabul etmeliyiz. Dolayısıyla belirlenen hedeflere ulaşabilmek için teknolojik altyapısı güçlü tesislere yatırım yapmamız gerekiyor. Yeni yatırımların gerçekleşmesi için öncelikle yatırım yapılabilir piyasa koşullarının sağlanması, ardından da devletin doğrudan ve dolaylı teşvikleri gerekiyor.”

“Beşinci bölge teşviklerinden yararlanma”

2018 yılında sektör için umut verici gelişmelerden birinin de teşvik sisteminde yapılan değişiklik olduğunu belirten Kılıç şunları söyledi “Yapılan değişiklikle atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörü ‘öncelikli desteklenecek yatırım konuları’ arasına alındı ve bu kapsamda 5 milyon TL’nin üzerinde gerçekleştirilecek yatırımlar, yatırımın yapıldığı bölgeye bakılmaksızın beşinci bölge teşviklerinden yararlanmaya başladı. Derneğimiz tarafından hazırlanan ‘Geri Dönüşüm Sektörü Teşvik Raporu’ ve ilgili devlet kurumları ile yapılan sayısız görüşmeler neticesinde bu teşvikin sektörümüz için son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Hükümetimizin ortaya koyduğu bu çevre politikası ile sektörümüzün gelişimi için daha özel teşvikler sağlanacağına ve bu sayede hem yerli hem de yabancı yatırımcıların atık yönetimi sektöründe güçlü teknolojik altyapı ile önemli yatırımlar gerçekleştireceğine inanıyoruz.”

“2018 bir dönüm noktası olsun”

Atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörünün önümüzdeki 10 yılda ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri olacağını belirten Kılıç, “Bu noktada istediğimiz sonuçları elde edebilmek için halktan sanayiciye, devletten lisanslı sektör temsilcilerine kadar topyekûn bir farkındalığa ve eylem planına ihtiyacımız var. TÜDAM olarak 2018 yılının ülkemizin geri dönüşüm seferberliğinin miladı olacağına inanmak istiyoruz. Artık geçmişte kaybettiğimiz zamanı telafi edecek doğru, sağlıklı ve sürdürülebilir bir atık yönetim sistemi inşa etmemiz gerekiyor. Bu doğrultuda derneğin tüm üyeleri elini taşın altına koymaya hazırdır.”

Dünya Gazetesi

Paylaş :